Her sene yılbaşında, televizyonda yayınlanan yılbaşı temalı filmler var ve mutlaka birkaç tanesini sizler de birden çok kez izlediniz. Evet, Noel ile yılbaşı, birbirinden bağımsız; birbirine yakın tarihlere gelen günler fakat kültürel farklar bir kenarda dursun; kış mevsiminde, senenin son gününde, televizyonda gördüğümüz karla kaplanmış sokaklar, ışıklarla süslenmiş evler ve ağaçlar, zencefilli kurabiyeler, bir yemek masasında toplanan geniş aileler ve tonton bir dedenin bacadan girerek evdeki çocuklara hediye bırakması gibi temalar, az çok hepimize heyecan veriyordur sanırım. Renkli atmosferleri ve pozitif temalarından mı yoksa kışın soğuğunda bayram coşkusu yaşatmasından mı bilemem ama bu filmlerde huzurlu bir yan bulunduğunu söyleyebilirim.
Bu yazıda, görmeye bayıldığım yılbaşı konseptli yapımlardan bahsedeceğim. Listeye başlamadan önce nelerle karşılaşacağınızla ilgili birkaç şey söyleyeyim. Bunlar, seçerek VCD‘si alınan alınan veya tavsiye üzerine izlenilen filmler değil. Bunlar, çocukken, yılın son günlerinde, sabah veya akşam fark etmeksizin televizyonda gördüğüm, arkadaşlarımın da aynı şekilde denk geldiğini sonradan öğrendiğim filmler. Listedeki bütün filmleri birkaç anahtar kelimede toplamak mümkün. Işıklar, süsler, hediyeleşme, yemek, kar ve tabii ki ağaç. Bu listede iki saatlik büyük gişe filmleri de yarım saatlik TV filmleri de hatta yirmi dakikalık çizgi dizi bölümleri de kendine yer buluyor. Yani birkaçını aynı günde izleyebilirsiniz. Bu arada küçükken karşıma çıkmayan veya karşıma çıkıp da beni etkilemeyen filmler, listede bulunmuyor. Bu yüzden The Nightmare Before Christmas gibi her listeye giren birkaç filmi göremeyeceksiniz. Uzun bir giriş yaptıktan sonra listeme başlıyorum.
Belki bu gece birkaç tanesine siz de göz atmak istersiniz!
Söz Vermenin Erdemi: Jingle All The Way
İlk filmimiz Jingle All the Way, televizyonda her sene değil; yıl aşırı, öğlen kuşağında yayınlanan bir film. Filmde Arnold Schwarzenegger, oğluna verdiği sözleri tutamayan ve ailesiyle ilgili her şeye geç kalan, işkolik bir şirket yöneticisi rolünde. İşten geç çıktığı için oğlunun karate gösterisine yetişemeyen baba, kendini affettirmek için oğlunun istediği “Turbo Man” oyuncağını almaya söz veriyor. Baba oyuncağı almayı Noel arifesine bıraktığı için bütün alışveriş merkezlerinde oyuncak satışının bittiğini görüyor ve bir yerlerde kalan son oyuncağı bulmak adına diğer babalarla savaşa giriyor. Oğluna verdiği sözü tutup, oyuncağı bulmaya çalışan baba türlü rezilliklere giriyor ve film boyunca sözünü yerine getirmek için her şeyi deniyor; buna komşusunun Turbo Man oyuncağını çalmaya kalkışmak da dâhil. Muhtemelen bu yüzden de film Türkiye’de Babam Söz Verdi adıyla yayınlanıyor.
Film, başta aile komedisi gibi görünse de aslında Noel zamanındaki tüketim çılgınlığını sonuna kadar yaşatan, vahşi bir film. Schwarzenegger’in oğlu bile oyuncağı tarif ederken, reklamlarda duyduğu sözcüklerin aynısını tekrarlıyor. Filmin ideolojik okuması bir kenara bırakıldığında bence bu, yılbaşında izlemeye uygun bir film.
Bir Devin İlk Modeli: Shrek the Halls
“Noel öncesi geceydi…”
Yeşil bir dev deyince aklımıza gelen iki karakterden biri olan Shrek’in yarım saatlik TV filmi; Shrek the Halls, Shrek’in ilk Noel’ini konu ediniyor. Shrek ailesiyle Noel kutlamak istiyor ama devler, Noel nedir bilmediği için Noel hakkında araştırma yapmak zorunda kalıyor. Bir kitap yardımıyla Noel kutlamanın inceliklerini öğreniyor ama Eşek, Kurabiye Adam, Çizmeli Kedi, Pinokyo ve diğer arkadaşlarının sürpriz bir baskınla partiye dâhil olmaları sonucu işler karışıyor.
Film boyunca karakterler, kendilerine has bir “Noel’den önceki gece” hikâyesi anlatıyorlar. Noel’i ailesiyle geçirmek isteyen Shrek sonunda, ailesinin Fiona ve çocuklardan ibaret olmadığını anlıyor.
Louie Anderson’ın Noel Anısı: A Christmas Surprise for Mrs. Stillman
Life With Louie veya Türkiye’deki adıyla Afacan Louie, anlatıcı Louie Anderson’ın kırklı yaşlarında, acı-tatlı çocukluk anılarını içeren bir çizgi dizi. Üç sezon ve otuz dokuz bölümlük diziyi önce Fox Kids’ten, sonraları da Cine5’in çizgi film kuşağından biliyoruz. Louie’nin karne günü, şükran günü ve yaz tatiliyle ilgili birçok anısı dizide yer alıyor. Afacan Louie’nin bu listeye girme sebebi ise dizin “A Christmas Surprise for Mrs. Stillman” adlı, plot bölümü.
Bu bölümde Anderson ailesinin yoksul Noel’ini ve karşı komşuları Stillman teyzenin evini gizlice Noel süsleriyle donatmalarını izliyoruz. Afacan Louie, kendi başına uzun uzadıya anlatılacak bir dizi ve Noel temalı bu bölüm de yirmi dakikada insanın içini ısıtmaya yetiyor.
Büyücü Dünyasında Yeni Yıl: Harry Potter ve Felsefe Taşı
Harry Potter serisi her filmiyle kenarından veya köşesinden, bir şekilde Noel’e değiniyor ama her sene yılbaşında birini izleyecek olsam her seferinde de ilk filmi seçerim: Harry Potter ve Felsefe Taşı. Serinin diğer filmlerinde olduğu gibi bu filmde de Noel çok küçük bir yer kaplıyor. Benim bu filmi seçmemin sebebi ise Harry’nin, kendini ait olduğu yerde hissederken yani Hogwarst’tayken ilk kez yılbaşı heyecanını yaşaması. Baba yadigarı olan görünmezlik pelerinini de bu filmde Noel hediyesi olarak alıyor. Harry’nin bu ilk Noel hediyesi, diğer filmler arasında yılbaşında onu izlemeye değer kılıyor. Noel sahnesi kısa sürse de filmin büyülü dünyası, başka şeyleri aratmıyor.
Küçük, Tüylü Yaratıklar: Gremlins
Charlie’nin Çikolata Fabrikası’nın yazarı Roald Dahl’ın başka bir kitabından esinlenen Gremlins, korku-komedi türünde bir aile filmi ve yılbaşı klasiklerinden biri. Filmin senaristi Chris Colombus, yapımcısı Steven Spielberg. Yönetmen ise Joe Dante. Bu üçlünün her biri, çocuk filmleri için biçilmiş kaftanlar. Bu film de korku ögelerine rağmen çocuk yaşta izleyip bayıldığım ama yine de çocuklara tavsiye etmediğim bir film.
Filmin konusu şöyle; kendini mucit olarak tanımlayan ve işlevsel bir ürün yapıp satmak için uğraşan Randall Pelzer, satış denemelerinde sürekli başarısız oluyor. Randall, satış yapmak için girdiği Çin Mahallesi’nde; küçük, tüylü, tatlı bir yaratık görüyor ve bunun bir “mogwai” olduğunu öğreniyor. Randall, yaratığı alıyor ve oğlu Billy’ye Noel hediyesi olarak veriyor. Billy, bakım şartlarına uyamadığı için, büyülü yaratık sürekli üremeye başlıyor ve üreyen kopyalar canavara dönüşüyor. Küçük yaratıkların kasabalara dadandığı film türünün ilk örneği olan Gremlins, gişede büyük bir başarı elde ediyor ve Gremlin oyuncakları tüm dünyada satılmaya başlıyor. Serinin altı yıl sonra çekilen ikinci bir filmi olsa da ilk filmin Noel temasını taşımıyor.
Yeni Yılda Yaşama Sevinci: It’s a Wonderful Life
It’s a Wonderful Life veya Türkiye’de vizyona giren adıyla Şahane Hayat sadece bizim değil, ebeveynlerimizin de çocukluk filmi sayılabilecek bir film. Döneminin büyük yönetmenlerinden kabul edilen Frank Capra’nın çektiği filmde James Stewart ve Donna Reed başrolü paylaşıyor.
Filmde George Bailey güzel bir aileye, güzel bir işe ve güzel bir çevreye sahiptir. Noel arifesinde işlerin ters gitmesiyle Bailey, iflas edecek duruma gelir ve çevresindeki insanları kırmaya başlar. Kendini işe yaramaz hisseden ve çaresizlik içinde intiharın eşiğine gelen adamın karşısına bir melek çıkar. Melek, Bailey’nin hiç var olmadığı bir dünyanın yansımasını ona gösterir ve Bailey, var olmasıyla dokunduğu hayatların farkına varır.
Şahane Hayat, yeni yıl gecesi insanlara yaşama sevinci verebilecek, güzel bir örnek.
Taş Kalbin Yumuşaması: A Christmas Carol
Charles Dickens’ın A Christmas Carol romanı Noel gecesinde, Ebenezer Scrooge adındaki taş kalpli ve cimri bir adamın, başına musallat olan hayaletler sayesinde vicdanını tekrar kazanmasını anlatıyor. Bencilliğin ve öfkenin insanı tükettiğini öne süren eser, yaşama sevincini ve insan sevgisini öne çıkarıyor. Roman, Muppets ve Mickey Mouse versiyonları da dâhil olmak üzere defalarca sinemaya uyarlanıyor.
Bu eserin en iyi uyarlamasını seçmek gibi bir amacım yok ama benim izlediğim ilk uyarlaması Robert Zemeckis yapımı olan, Jim Carrey‘li 2009 tarihli animasyondu. A Christmas Carol adını her andığımda aklıma gelen ilk uyarlama bu oluyor. Animasyonun görsel albenisi her ne kadar hikâyenin önüne geçse de Noel’in birleştirici etkisi bu filmde de kendine yer buluyor. Scrooge’un taş kalpli bir vicdansızdan iyi niyetli bir hayırsevere dönüşmesinde hayaletlerin etkisi olsa da sadece Scrooge’un çalışanı Bob’un yüzü suyu hürmetine insanın kalbi yumuşuyor.
Noel’i Çalmak: How the Grinch Stole Christmas
Listenin sonuna yaklaştıkça televizyon takviminde her senenin vazgeçilmezi olan filmlere doğru ilerliyoruz. Bunlardan biri de Jim Carrey’nin harika performansıyla How the Grinch Stole Christmas tabii ki.
The Cat in the Hat’in de yazarı olarak bildiğimiz Dr. Seuss’un romanından uyarlanan Grinch’in de birkaç farklı uyarlaması bulunuyor. Diğer uyarlamaların arasından sıyrılan eser, 2000 yapımı live-action sinema filmi. A Christmas Carol ile benzer bir konusu olan eser ruhsuz Grinch’in, Cindy Lou Who adında küçük bir kız sayesinde vicdani hisler kazanmasını anlatıyor. Kasaba halkı tarafından dışlanan ve bu yüzden onlara kötülük yapmak isteyen Grinch, iyi insanların da var olduğunu görüp onlardan biri olmak istiyor.
Ev İstilası: Home Alone
Herkesin yılbaşı filmleri arasında ilk üçte sayacağına emin olduğum filmi sona saklamış bulunuyorum: Evde Tek Başına. Film, ailesi Noel’de tatile giderken evde unutulan sekiz yaşındaki Kevin’ın, eve girmeye çalışan hırsızlarla olan savaşını konu ediniyor. John Williams tarafından bestelenen ve ilk dakikada ekrana gelen credits görüntülerine eşlik eden tema müziği de seyirciyi hemen filmin içine çekiyor. Filmin yönetmeni, Gremlins’in senaristi olarak bilinen ve Home Alone’un başarısıyla da ilerde Harry Potter serisinin ilk iki filmini çekecek olan Chris Colombus. Senaristi ise Kahvaltı Kulübü ve Bebek Firarda’nın senaristi John Hughes.
Senaryonun ilk hâlinde Noel teması hikâyede önemli bir yer tutmuyorken Colombus’un Noel’e takık olması sebebiyle Hughes, senaryoda değişiklikler yapıyor ve Colombus filmi çekmeyi bu değişikliklerden sonra kabul ediyor. Kevin’ın savunma stratejisiyle cepheye dönen ev, bir lisenin basketbol sahasının sete çevrilmesiyle kuruluyor. Ayrıca dış mekân çekimlerindeki karlı sahneler için de boyanmış patatesler kullanılıyor. Kevin, evde kaldığı süre boyunca alışverişe çıkıyor, çamaşır yıkıyor, korkularıyla yüzleşiyor ve dost ediniyor.
Eğer yeni yıl insanlar için umut vaat ediyorsa, bu film de bizi umudu temsil eden karakterle tanıştırıyor. Bunlardan ilki başta korktuğumuz, sonra da bunun için kendimizden utandığımız kar kürekli adam; diğeri ise Kevin’in annesi, havaalanında sinir krizi geçirmek üzereyken onu kendi grubuyla beraber gideceği yere bırakmayı teklif eden Gus Polinski isimli müzisyen. Serinin ikinci filmi de benzer dinamiklere sahip olsa da ilk filmin yerini tutamıyor. İkiden sonra gelenler ise artık iyice işin suyunu çıkarmaya dönüyor. 1990 yapımı ilk film, ailenin değerini bir kez daha gösteren, harika bir film.
BONUS: Klaus
Listede Noel temalı birçok eser olsa da bunların hiçbiri, Noel Baba’yı içinde barındırmıyor. Bu yüzden çocukken karşılaştığımız filmler filtresini kapatıyor ve harika bir Noel Baba origini anlatan Klaus’u bonus olarak listeye ekliyorum.
2019 yapımı olan film, Smeerensburg kasabasında geçiyor. Şımarık ve sorumsuz bir çocuk olduğu için babası tarafından postacılık görevi verilen Jesper yine babası tarafından, kimsenin birbirine posta/mektup yollamadığı ve herkesin kanlı bıçaklı olduğu bu kasabaya sürgün ediliyor. Postacılık görevi sırasında, ahaliden uzakta yaşayan Klaus adında bir oyuncak üreticisiyle karşılaşıyor ve onun yaptığı oyuncakları çocuklara dağıtmayı teklif ediyor. Oyuncaklar yapıp dağıtmaya başlayan Klaus, bildiğimiz Santa Claus’a dönüşüyor.
Çocuk veya yetişkin, herkesi duygulandırma potansiyeline sahip olan bu animasyon filminin en güzel özelliği; ortada Noel gibi bir konsept olmadan, dini bir inanışı temsil etmeden, tüm dünyaya mâl olmuş bir karakteri evrensel şekilde anlatıyor olması. Klaus ile bitirdiğimiz bu liste, nostalji yaşamak için başvurabileceğimiz birçok filmden oluşuyordu ve eminim ki Klaus yıllar sonra oluşturulacak bir nostalji listesinde şimdiden yerini garantiliyor.
Son Not
Bu liste bahanesiyle her yılbaşında bir şekilde denk gelip izlediğim ve muhtemelen diğer herkesin de aynısını yaptığı bazı filmleri anmış oldum. Başta da belirttiğim gibi takvimlerin yeni bir yılı göstermesini, kültürel farklar sebebiyle birbirine karışmış şekilde görsek de bu filmler sayesinde, bir şekilde önümüzdeki yıla daha umutlu başladık. Bütün filmlerin ortak noktası olan büyüleyici karlı hava, ışıklarla bezenmiş evler, kargaşa ve şamata da cabası.
Yeni yıla girerken izlemesi keyifli olan ama bu temaların dışında kaldığı için listeye alamadığım Şener Şen’in, 1986 yapımı Milyarder filmini de anmadan geçmek istemedim.
Sizin yeni yıla girerken izlemekten en çok zevk aldığınız filmler hangileri?
https://ift.tt/32HEmLf
Geekyapar!
https://ift.tt/3JsVy7U